Uzak Doğu ve Avrupa Arasında Köprü: Türkiye ve Yeni İpek Yolu'ndaki Stratejik Konumu
Dünyanın iki ekonomik kutbu olan Uzak Doğu ve Avrupa arasındaki ticaret, küresel ekonominin en dinamik ve hızla gelişen eksenlerinden birini oluşturuyor. 21. yüzyılın başlarında 300 milyar dolar civarında olan Çin-AB ticaret hacmi, 2024 itibarıyla 900 milyar dolara yaklaşmış durumda. Bu muazzam ticaret artışı, sadece ekonomik değil, lojistik ve jeopolitik alanında da köklü değişimlere yol açıyor.
Tam bu noktada, tarihin İpek Yolu'na modern bir yorum getiren "Kuşak ve Yol Girişimi" (Belt and Road Initiative - BRI) ve bu denklemin merkezinde yer alan Türkiye'nin benzersiz konumu, küresel ticaretin geleceğini şekillendiren temel faktörler olarak karşımıza çıkıyor.
Uzak Doğu ve Avrupa Arasında Ticaret: Büyüyen Hacim, Değişen Dengeler
Uzak Doğu, başta Çin olmak üzere, dünyanın üretim merkezi konumunu sürdürürken, Avrupa ise dünyanın en büyük tüketim pazarlarından biri olarak öne çıkıyor. Bu iki bölge arasındaki ticaret, küresel ekonominin adeta omurgasını oluşturuyor.
Hacimlerle Konuşan Ticaret
Son yıllarda Uzak Doğu-Avrupa ticaretindeki büyüme, rakamlarla çarpıcı bir şekilde görülüyor:
Yıl | Çin-AB Ticaret Hacmi | Japonya-AB Ticaret Hacmi | Güney Kore-AB Ticaret Hacmi | Toplam Uzak Doğu-AB Ticaret Hacmi |
---|---|---|---|---|
2010 | 395 milyar € | 110 milyar € | 67 milyar € | 572 milyar € |
2015 | 521 milyar € | 124 milyar € | 90 milyar € | 735 milyar € |
2020 | 586 milyar € | 132 milyar € | 98 milyar € | 816 milyar € |
2024 | 862 milyar € | 150 milyar € | 120 milyar € | 1.132 milyar € |
Bu rakamlar, bir trilyon euroyu aşan devasa bir ticaret hacmini gösteriyor. Daha da önemlisi, bu rakamların yıllık ortalama %8-10 civarında büyümeye devam etmesi bekleniyor.
Taşınan Ürün Yelpazesi
Uzak Doğu'dan Avrupa'ya yapılan ihracat:
- Elektronik ürünler ve bilişim teknolojileri
- Makine ve ekipman
- Tekstil ve konfeksiyon
- Otomotiv parçaları ve araçlar
- Mobilya ve ev dekorasyon ürünleri
Avrupa'dan Uzak Doğu'ya yapılan ihracat:
- Lüks tüketim malları
- Otomotiv (özellikle lüks segmentte)
- İlaç ve medikal ekipman
- Havacılık ve uzay teknolojileri
- Endüstriyel makine ve ekipman
Değişen Ticaret Dengeleri
Son yıllarda bu ticaret akışında bazı önemli değişimler gözlemleniyor:
-
Yüksek Teknoloji Ürünlerinde Denge Değişimi: Çin'in artık sadece ucuz ürünlerin üreticisi değil, yüksek teknoloji ürünlerinde de rekabetçi bir oyuncu haline gelmesi.
-
E-ticaretin Yükselişi: Sınır ötesi e-ticaret hacminin hızla artması ve lojistik ihtiyaçlarını yeniden şekillendirmesi.
-
Yeşil Ticaret: Sürdürülebilirlik kriterlerinin ticaret kararlarında giderek daha belirleyici hale gelmesi.
-
Tedarik Zinciri Güvenliği: Pandemi ve jeopolitik gerilimler sonrası tedarik zinciri güvenliğinin ön plana çıkması.
-
Dijital İpek Yolu: Fiziksel mal ticaretinin yanında dijital hizmetler ve veri trafiğinin de artması.
Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi: Modern İpek Yolu'nun Yükselişi
2013 yılında Çin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından duyurulan Kuşak ve Yol Girişimi (BRI), tarihi İpek Yolu'nu modern çağa uyarlayan, Çin'i Asya, Afrika ve Avrupa'ya bağlayan devasa bir altyapı ve ekonomik kalkınma projesidir.
Kuşak ve Yol Girişimi'nin Temel Boyutları
BRI, altı ana ekonomik koridor üzerine inşa edilmiştir:
- Yeni Avrasya Kara Köprüsü: Çin'i Batı Avrupa'ya bağlayan demiryolu ağı
- Çin-Moğolistan-Rusya Koridoru: Kuzey koridoru
- Çin-Orta Asya-Batı Asya Koridoru: Orta koridor (Türkiye'nin de içinde bulunduğu)
- Çin-Hindiçini Yarımadası Koridoru: Güneydoğu Asya bağlantısı
- Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru: Güney Asya bağlantısı
- Bangladeş-Çin-Hindistan-Myanmar Koridoru: Güney Asya bağlantısı
Bunlara deniz rotası olarak "21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu" da ekleniyor.
BRI'nin Ekonomik Boyutu
BRI, tarihin en büyük altyapı ve yatırım projelerinden biridir:
- Toplam Yatırım: 1 trilyon doları aşan tahmini yatırım büyüklüğü
- Kapsanan Ülkeler: 140'tan fazla ülke ve uluslararası organizasyon
- Nüfus Etkisi: Dünya nüfusunun %60'ından fazlasını kapsayan bölge
- Ekonomik Etki: Küresel GSYİH'nin %40'ını temsil eden ekonomiler
BRI'nin Lojistik ve Altyapı Boyutu
BRI kapsamında hayata geçirilen ve planlanan bazı önemli projeler şunlardır:
- Yiwu-Londra Demiryolu: 12,000 km'lik demiryolu hattı
- Gwadar Limanı (Pakistan): Hint Okyanusu'na açılan stratejik liman
- Piraeus Limanı (Yunanistan): Çin'in Avrupa'ya açılan kapısı
- Khorgos Kuru Limanı (Kazakistan-Çin sınırı): Kara taşımacılığı için dev aktarma merkezi
- Hamad Limanı (Katar): Körfez bölgesinin en büyük limanlarından biri
Bu projeler, Çin'in küresel ticaret ağını yeniden şekillendirme vizyonunun somut örnekleridir.
Türkiye'nin Jeopolitik Önemi: İki Dünya Arasında Köprü
Tarihi İpek Yolu'nun en önemli güzergâhlarından biri üzerinde yer alan Türkiye, BRI projesinde de "Orta Koridor" olarak adlandırılan güzergâhın kritik bir parçasını oluşturuyor. Türkiye'nin bu konumu, sadece coğrafi bir tesadüf değil, aynı zamanda jeopolitik bir avantajdır.
Türkiye'nin Coğrafi Avantajları
Türkiye'nin konumu, Uzak Doğu-Avrupa ticaretinde şu açılardan stratejik öneme sahiptir:
- Kıtaları Birleştiren Köprü: Asya ve Avrupa kıtalarını fiziksel olarak birleştiren tek ülke
- Deniz Yolları Hâkimiyeti: Karadeniz ve Akdeniz'e erişim, Boğazlar üzerindeki kontrol
- Alternatif Güzergâh: Rusya'nın kuzey koridoruna ve deniz rotasına alternatif sunması
- Orta Doğu Bağlantısı: Hem Avrupa hem Uzak Doğu için Orta Doğu'ya açılan kapı konumu
- Ekonomik Entegrasyon: AB Gümrük Birliği üyeliği ve Asya ülkeleriyle STA'lar
Türkiye'nin Orta Koridor Stratejisi
Türkiye, BRI kapsamında "Orta Koridor"un ana aktörlerinden biri olarak konumunu güçlendirmeye çalışıyor. Bu strateji kapsamındaki önemli projeler şunlardır:
- Marmaray: Asya ve Avrupa'yı denizaltından birleştiren demiryolu tüneli
- Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu: Türkiye'yi Orta Asya ve Çin'e bağlayan "Demir İpek Yolu"
- İstanbul Havalimanı: Dünyanın en büyük havalimanlarından biri olarak lojistik hub
- Yavuz Sultan Selim Köprüsü: Demiryolu hattı içeren üçüncü boğaz köprüsü
- Çanakkale Köprüsü: Avrupa ve Asya arasındaki karayolu bağlantısını güçlendiren proje
- Filyos, Mersin ve Çandarlı Limanları: Lojistik kapasiteyi artıran liman yatırımları
Rakamlarla Türkiye'nin Konumu
Türkiye'nin Uzak Doğu ve Avrupa ile olan ticaret hacmi, jeopolitik konumunun ekonomik boyutunu gösteriyor:
İlişki | 2015 | 2020 | 2024 | Artış (2015-2024) |
---|---|---|---|---|
Türkiye-Çin Ticaret Hacmi | 27.8 milyar $ | 24.1 milyar $ | 45.2 milyar $ | %62.6 |
Türkiye-Uzak Doğu Toplam | 35.1 milyar $ | 33.2 milyar $ | 60.4 milyar $ | %72.1 |
Türkiye-AB Ticaret Hacmi | 140.6 milyar $ | 132.4 milyar $ | 204.8 milyar $ | %45.7 |
Türkiye Üzerinden Transit | 32.5 milyon ton | 38.1 milyon ton | 53.6 milyon ton | %64.9 |
Bu rakamlar, Türkiye'nin hem Uzak Doğu hem de Avrupa ile olan ticaret bağlarının güçlendiğini gösteriyor. Özellikle Çin ile ticaret hacmindeki %62.6'lık artış, BRI projesinin etkisini açıkça ortaya koyuyor.
Türkiye Üzerinden Geçen Lojistik Koridorlar
Türkiye'nin jeopolitik konumu, birden fazla uluslararası lojistik koridorunun kesişim noktasında yer almasını sağlıyor:
1. Orta Koridor (Trans-Hazar Uluslararası Taşıma Rotası)
Güzergâh: Çin → Kazakistan → Hazar Denizi → Azerbaycan → Gürcistan → Türkiye → Avrupa
Avantajlar:
- Kuzey Koridoru'na göre yaklaşık 2,000 km daha kısa
- Rusya yaptırımlarından etkilenmeyen alternatif rota
- Sadece 15 günde Çin'den Avrupa'ya ulaşım imkanı (Deniz yolu 35-45 gün)
Zorluklar:
- Hazar Denizi geçişinde aktarma gerektirmesi
- Farklı ülkelerde farklı demiryolu standartları
2. Kuzey-Güney Koridoru
Güzergâh: Rusya → Azerbaycan → İran → Türkiye → Akdeniz / Karadeniz
Avantajlar:
- Rusya'yı Ortadoğu ve Akdeniz'e bağlayan en kısa rota
- Süveyş Kanalı'na alternatif sunması
- Karadeniz ve Akdeniz ticaretini entegre etmesi
Zorluklar:
- Jeopolitik gerilimlere açık olması
- İran'a yönelik uluslararası yaptırımlar
3. Modern İpek Yolu Demiryolu (Yiwu-Londra Hattı)
Güzergâh: Çin → Kazakistan → Rusya → Belarus → Polonya → Almanya → Fransa → İngiltere
Alternatif Güney Hattı: Çin → Kazakistan → Azerbaycan → Gürcistan → Türkiye → Bulgaristan → Avrupa
Avantajlar:
- Demiryolu ile kapıdan kapıya teslimat
- Çin'den Avrupa'ya 12-15 günde ulaşım
- Denizyoluna göre daha az karbon emisyonu
Zorluklar:
- Demiryolu altyapısındaki darboğazlar
- Sınır geçişlerinde bürokratik engeller
4. Türkiye Lojistik Koridoru
Güzergâh: İstanbul → Ankara → Konya → Mersin / Adana → Gaziantep → Ortadoğu
Avantajlar:
- Türkiye'nin doğu-batı eksenindeki iç bağlantısı
- Avrupa-Ortadoğu ticareti için alternatif karayolu
- Gelişmiş lojistik merkez altyapısı
Zorluklar:
- Karayolu ağırlıklı taşımacılık
- Bölgesel güvenlik sorunları
Uzak Doğu-Avrupa Ticaretinde Türkiye'nin Stratejik Rolü
Türkiye'nin konumu, Uzak Doğu ve Avrupa arasındaki ticarette çeşitli stratejik avantajlar sunuyor:
1. Transit Ticaret Potansiyeli
Türkiye üzerinden transit geçen yük miktarı yıldan yıla artıyor. 2024 itibarıyla yıllık 53 milyon tonu aşan transit yük hacmi, 2030'da 75 milyon tona ulaşması bekleniyor. Bu transit ticaret, Türkiye ekonomisine yıllık 3-5 milyar dolar arasında katkı sağlıyor.
2. Lojistik Merkez Olma Potansiyeli
Türkiye, coğrafi konumu sayesinde Uzak Doğu mallarının Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'ya dağıtımı için ideal bir lojistik merkez konumunda. Bu potansiyeli değerlendirmek için:
- Lojistik Merkezler: 11 farklı noktada uluslararası standartlarda lojistik merkezler
- Serbest Bölgeler: Ürün depolama, işleme ve katma değerli hizmetler için özel alanlar
- Gümrüksüz Depolar: Transit ticaret için gümrüksüz depolama imkanları
3. Türkiye'nin Katma Değer Potansiyeli
Türkiye sadece bir geçiş ülkesi değil, aynı zamanda ticaret akışına katma değer katabilen bir ekonomiye sahip:
- Yarı-Mamul İşleme: Uzak Doğu'dan gelen yarı mamullerin işlenerek Avrupa'ya ihracatı
- Co-manufacturing: Avrupa ve Uzak Doğu firmaları için ortak üretim üssü
- Pazara Yakınlık: AB pazarına 1-3 günlük teslimat avantajı
- Sektörel Uzmanlık: Tekstil, otomotiv, elektronik gibi sektörlerde üretim kapasitesi
4. Diplomatik ve Ekonomik Denge Unsuru
Türkiye, Doğu ile Batı arasında sadece fiziksel değil, diplomatik ve ekonomik bir köprü görevi de görüyor:
- Çoklu Üyelikler: NATO üyeliği, AB Gümrük Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı, Türk Devletleri Teşkilatı üyelikleri
- Dialog Kanalları: Hem Batı hem Doğu ile devam eden diplomatik ve ekonomik ilişkiler
- Ekonomik Çeşitlilik: Ne tamamen Batı'ya ne de tamamen Doğu'ya bağımlı ekonomik yapı
Zorluklar ve Fırsatlar: Türkiye'nin Önündeki Yol
Türkiye'nin Uzak Doğu-Avrupa ticaretinde daha etkin bir rol oynaması önünde hem zorluklar hem de fırsatlar bulunuyor:
Zorluklar
- Altyapı Eksiklikleri: Özellikle demiryolu ağında modernizasyon ihtiyacı
- Finansman Gereksinimleri: Büyük altyapı projelerinin finansman ihtiyacı
- Jeopolitik Riskler: Bölgesel istikrarsızlıklar ve güvenlik sorunları
- Lojistik Performans Göstergeleri: Dünya Bankası Lojistik Performans Endeksi'nde istenilen seviyeye ulaşamama
- Koordinasyon Eksikliği: Farklı ülkeler arasında standart ve prosedür farklılıkları
Fırsatlar
- Sürdürülebilir Lojistik Talebi: Yeşil lojistik koridorları için artan talep
- Dijital İpek Yolu: E-ticaret ve dijital hizmetlerin artışıyla lojistik talep artışı
- Tedarik Zinciri Çeşitlendirmesi: Küresel şirketlerin tedarik zincirlerini çeşitlendirme eğilimi
- Katma Değerli Hizmetler: Lojistik süreçlerde katma değerli hizmet potansiyeli
- Bölgesel Entegrasyon: Orta Asya ve Kafkasya ile artan ekonomik entegrasyon
Türkiye'nin Stratejik Vizyonu: 2030 ve Ötesi
Türkiye'nin Uzak Doğu ve Avrupa arasındaki ticaret akışında daha merkezi bir rol oynamak için geliştirdiği stratejik vizyonun ana unsurları şunlardır:
1. Ulaştırma ve Lojistik Master Planı
Türkiye'nin 2053 Ulaştırma ve Lojistik Master Planı, şu hedefleri içeriyor:
- Demiryolu ağının 28,000 km'ye genişletilmesi
- Yük taşımacılığında demiryolu payının %22'ye çıkarılması
- Lojistik merkezlerin sayısının 25'e çıkarılması
- İntermodal taşımacılık altyapısının güçlendirilmesi
- Liman kapasitelerinin artırılması
2. Orta Koridor İnisiyatifi
Türkiye, Orta Koridor'un en etkin ülkesi olmak için şu adımları atıyor:
- Bakü-Tiflis-Kars demiryolu kapasitesinin artırılması
- Hazar geçişleri için yeni feribot ve Ro-Ro hatları
- Bölge ülkeleriyle lojistik işbirliği anlaşmaları
- Gümrük süreçlerinin dijitalleştirilmesi ve harmonizasyonu
3. Dijital İpek Yolu Stratejisi
Fiziksel altyapının yanında dijital altyapıya da odaklanılıyor:
- 5G ve fiber optik ağların güçlendirilmesi
- Veri merkezi kapasitesinin artırılması
- E-ticaret lojistik merkezlerinin kurulması
- Blokzincir tabanlı ticaret platformlarının geliştirilmesi
4. Yeşil Lojistik Dönüşümü
Sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda lojistiğin dönüşümü planlanıyor:
- Elektrikli ve hidrojen yakıtlı taşımacılık altyapısı
- Yenilenebilir enerji kaynaklı lojistik tesisler
- Karbon ayak izini azaltmaya yönelik intermodal taşımacılık
- Döngüsel ekonomi prensiplerinin lojistiğe entegrasyonu
Sonuç: Değişen Dünya Ticaretinde Türkiye'nin Konumu
Uzak Doğu ve Avrupa arasındaki ticaret, küresel ekonominin en dinamik ve hızla büyüyen ekseni olmaya devam ediyor. Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi, bu ticaretin geleceğini şekillendiren en önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.
Bu bağlamda Türkiye, benzersiz jeopolitik konumu sayesinde sadece bir geçiş ülkesi değil, aynı zamanda bu ticaret akışına değer katan stratejik bir oyuncu olma potansiyeline sahip. Doğu ile Batı arasındaki bu yeni ticaret dengesinde, Türkiye'nin konumu şu açılardan kritiktir:
- Alternatif Koridor Sağlayıcısı: Kuzey koridoru ve deniz yoluna alternatif sağlayan Orta Koridor'un merkezi
- Entegrasyon Noktası: Farklı taşıma modlarının entegrasyonunu sağlayan lojistik hub
- Katma Değer Üreticisi: Transit ticareti katma değerli hizmetlerle zenginleştiren ekonomi
- Köprü Görevi: Sadece fiziki değil, kültürel ve diplomatik açıdan da Doğu ile Batı arasında köprü
Türkiye, bu potansiyelini tam anlamıyla gerçekleştirmek için altyapı yatırımlarını sürdürmeli, lojistik performansını artırmalı ve bölgesel işbirliklerini güçlendirmelidir. Ancak bu şekilde, değişen küresel ticaret dinamikleri içinde hak ettiği stratejik konuma ulaşabilir.
Waldmodal olarak, Uzak Doğu ve Avrupa arasındaki bu artan ticaret hacminin sunduğu fırsatları değerlendirmek, Türkiye'nin stratejik konumundan maksimum fayda sağlamak için özel çözümler geliştirmeye devam ediyoruz. Müşterilerimize sunduğumuz end-to-end lojistik hizmetlerimizle, bu yeni İpek Yolu'ndaki yolculuklarında güvenilir bir partner olarak yanlarındayız.
Sıkça Sorulan Sorular
S: Yeni İpek Yolu (Kuşak ve Yol Girişimi) ve tarihi İpek Yolu arasındaki temel farklar nelerdir?
Tarihi İpek Yolu, M.Ö. 2. yüzyılda başlayan, öncelikle ipek ticareti için kullanılan, resmi bir organizasyondan ziyade tüccarlar tarafından oluşturulan ticaret rotalarıydı. Modern Kuşak ve Yol Girişimi ise Çin devleti tarafından yönetilen, demiryolu, liman, enerji ve dijital altyapı yatırımlarını içeren, 140'tan fazla ülkeyi kapsayan organize bir ekonomik kalkınma projesidir.
S: Orta Koridor neden önemlidir ve Kuzey Koridoru'na göre avantajları nelerdir?
Orta Koridor (Çin-Kazakistan-Hazar Denizi-Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye-Avrupa), Kuzey Koridoru'na (Çin-Rusya-Belarus-Polonya-Avrupa) göre yaklaşık 2,000 km daha kısa ve iklim koşullarından daha az etkilenmektedir. En önemli avantajı ise Rusya-Ukrayna savaşı sonrası uygulanan yaptırımlardan etkilenmemesidir. Ayrıca, rotası üzerindeki ülkeler ekonomik büyüme potansiyeli sunmaktadır.
S: Türkiye'nin lojistik altyapısında hangi yatırımlar Uzak Doğu-Avrupa ticareti açısından kritik öneme sahiptir?
Türkiye'nin lojistik altyapısında öne çıkan kritik yatırımlar şunlardır: Marmaray (Asya-Avrupa demiryolu tünel bağlantısı), Bakü-Tiflis-Kars demiryolu (Orta Koridor'un kilit bağlantısı), İstanbul Havalimanı (kargo kapasitesi), Filyos, Çandarlı ve Mersin limanları (deniz ticareti), ve lojistik merkezler (Ankara, Konya, İzmir, Kars gibi). Bu yatırımlar, Türkiye'nin intermodal taşımacılık kapasitesini güçlendirmekte ve Uzak Doğu-Avrupa ticaretinde daha etkin bir rol oynamasını sağlamaktadır.
S: Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'nin Türkiye ekonomisine etkileri nelerdir?
BRI'nin Türkiye ekonomisine etkileri çok yönlüdür: Doğrudan yabancı yatırımların artması (özellikle altyapı ve lojistik sektörlerinde), Çin ile ticaret hacminin yükselmesi (2015'ten 2024'e %62.6 artış), transit ticaret gelirlerinin artması (yıllık 3-5 milyar dolar), istihdam oluşturma ve teknoloji transferi. Ayrıca, Türkiye'nin lojistik hub olarak değerini artırarak ihracat pazarlarına erişimini kolaylaştırmaktadır.
S: Yeni İpek Yolu'nda Türkiye'nin karşılaştığı en büyük zorluklar nelerdir?
Türkiye'nin karşılaştığı en büyük zorluklar: Demiryolu altyapısının yetersizliği ve modernizasyon ihtiyacı, büyük altyapı projelerinin finansmanı, bölgesel jeopolitik istikrarsızlıklar, lojistik performans göstergelerindeki iyileştirme ihtiyacı, komşu ülkelerle sınır süreçlerinin harmonizasyonu, ve Kuşak ve Yol Girişimi'nin jeopolitik boyutlarını dengeleme ihtiyacıdır.
S: Dijital İpek Yolu nedir ve Türkiye için neden önemlidir?
Dijital İpek Yolu, Kuşak ve Yol Girişimi'nin teknoloji ve dijital altyapı odaklı bileşenidir. 5G ağları, fiber optik kablolar, veri merkezleri, e-ticaret platformları, dijital ödeme sistemleri ve akıllı şehir teknolojilerini kapsar. Türkiye için önemi, dijital ekonomi altyapısını güçlendirme, e-ticaret potansiyelini artırma, teknoloji transferi sağlama ve Avrupa ile Asya arasında dijital köprü olma fırsatı sunmasıdır.
S: Orta Koridor üzerinde taşınan yük hacmi yıllar içinde nasıl değişmiştir?
Orta Koridor üzerinde taşınan yük hacmi önemli bir artış göstermiştir. 2017'de yaklaşık 1.5 milyon ton olan taşıma hacmi, 2020'de 3.2 milyon tona, 2024'te ise 6.8 milyon tona ulaşmıştır. Bu artışta en önemli etkenler, Rusya-Ukrayna savaşı sonrası Kuzey Koridoru'nun kullanımının azalması, Bakü-Tiflis-Kars demiryolunun tam kapasiteye ulaşması ve Hazar Denizi üzerinden Ro-Ro seferlerinin artmasıdır. 2030'a kadar yıllık 15 milyon ton yük hacmine ulaşılması hedeflenmektedir.
S: Uzak Doğu-Avrupa ticareti için deniz yolu, demiryolu ve Orta Koridor arasındaki temel farklar nelerdir?
- Deniz Yolu: En ekonomik ama en yavaş seçenek (35-45 gün), yüksek hacimli yükler için ideal, karbon emisyonu orta seviyede.
- Kuzey Koridoru (Demiryolu): Orta seviye maliyet, orta hız (18-22 gün), siyasi risklere açık (Rusya, Belarus), iklim koşullarından etkilenir.
- Orta Koridor (Multimodal): Nispeten yüksek maliyet, daha hızlı (15-18 gün), jeopolitik risklere daha az açık, iklim koşullarından daha az etkilenir, altyapı geliştikçe maliyet avantajı artacak.
Karar genellikle yükün değeri, aciliyeti ve hacmine göre şekillenir. Yüksek değerli, zamana duyarlı ürünler için Orta Koridor giderek daha cazip hale gelmektedir.